Onlar bizim kullanmayı sonradan öğrendiğimiz cihazlara,
aplikasyonlara ve sosyal medya network’lerine doğdular.
44 milyar dolarlık bir alım potansiyelleri olduğu söyleniyor.
Az para değil.
Peki biz onlar hakkında ne biliyoruz?
Bir kere anne babaları görmesin diye ya da ileride iddialı
üniversitelerden reddedilmemek adına sosyal medya hesaplarını gizli
tutuyorlar.
Aramalarda kolay bulunamasınlar diye isim ve soyadlarının sadece
baş harfleriyle hesap açıyorlar.
Bunun dışında bir de fake ya da sadece arkadaşlarına açık olan
ikinci bir hesapları oluyor.
Bu hesaplardan her türlü “yaramazlık” paylaşılıyor.
Z kuşağı zorla kendilerine sunulan, diretilen reklamlara
tepkili.
Bunlarla ilgilenmemeyi tercih ediyorlar.
Çok çabuk sıkılıyorlar, konsantrasyon süreleri sadece 8 saniye.
Aynı anda birden fazla şeyle ilgilenmek en belirgin özellikleri
arasında.
İş satın almaya geldiğinde YouTube, Instagram ve diğer sosyal medya
fenomenlerinin izinden gitmeyi tercih ediyorlar.
Gözlerine sokulan reklamlardan değil de en çok onlardan
etkileniyorlar.
Bunların takipçi sayısının fazla olmasından çok samimi, güvenilir
ve hayırseverlik adına doğru mesajlarla, projelerle bağlantılı
olmaları onları ilgilendiriyor.
1995 sonrası doğanlar, yani bu Z kuşağı aslında hayli mantıklı,
hızlı, olgun ve sevgi dolu anlayacağınız.
Ben çok sevdim kendilerini.
Hep böyle kalsınlar. Kevin Spacey hak ettiğini
yaşıyor Hollywood ahlaksızlıklara, insan hakları
ihlallerine, kadına şiddete, tecavüze, istismara duyarlı olduğunu
bir kez daha kanıtladı.
Cinsel taciz iddialarının ardından “House of Cards”ın başrol
oyuncusu ve yürütücü yapımcısı Kevin Spacey’nin dizideki yerinin
askıya alındığı açıklandı.
Ne...