Sadece hatıralar değil.
Eşyalar da kalır bazen.
Bu eşyaların toplanıp sergilenmesi şahane bir fikir.
Biten ilişkilerden kalan eşyaların bulunduğu Bitmiş İlişkiler
Müzesi, Zagreb ve Los Angeles’ta var.
İşte fotoğraf sanatçısı, Pomus Creative’in kurucu ortağı Murathan
Özbek’in “Bitmiş Aşklar Müzesi” adlı kısa filminin ana fikri bu
müzelerden çıkmış.
Yoğun duygular kısa bir filmde nasıl anlatılır diye düşünmeyin
sakın.
“Duyguların uzunu kısası olmaz” diyor Murathan ve çok doğru
söylüyor.
Filminde hayali aşkları, gerçek aşkın saflığını anlatmış
Murathan.
Ve işin en çekici tarafı, bunu muhteşem görüntülerle perdeye
yansıtmış.
Sonuçta iyi bir fotoğraf sanatçısından söz ediyoruz.
70 kişilik kadrosunda (ki bu bir kısa film için rekora yakın bir
sayı) Gün Koper, Ahmet Rıfat Şungar ve Büşra Develi’nin
başrollerinde olduğu “Bitmiş Aşklar Müzesi”ni izlerken,
fotoğraftaki başarısını sinemanın her karesinde hissettiren Nuri
Bilge Ceylan geldi aklıma.
Filmin muhteşem görselliğinde, dinginliğinde kaybettim kendimi.
Senaryosunu Can Deniz Atıcı ve Ediz Anavi’nin kaleme aldığı “Bitmiş
Aşklar Müzesi”, yerli film festivallerinin yanı sıra Toronto ve
Locarno Film Festivalleri’ne başvurusunu yapmış, Venedik’ten de
haber bekliyor.
“Bitmiş Aşklar Müzesi”nin hem yurtiçi hem de yurtdışında ses
getireceğini ve adını sıkça duyacağımızı düşünüyorum.
Yolu açık olsun.
İlahi Beşiktaşlılar!
Salı günü Fenerbahçe bayrağını yakan bir grup Beşiktaşlı
taraftarı eleştirdim diye, bir grup Beşiktaşlı taraftar da beni
eleştirdi.
Yok efendim nasıl böyle yazarmışım, geçen yıl da Fenerbahçeliler
bizim bayrağımızı yakmış!
Yanlışa yanlışla karşılık vermek ne zaman geçer akçe oldu
arkadaşlar?
Olayı kan davasına dönüştürmek de ne oluyor?
Onlar geçen yıl ayıp etti, bu yıl aynı ayıbı biz yapmasak daha iyi
değil miydi?
Keşke iki olay da hiç yaşanmasaydı.
Ben bir Beşiktaş taraftarı olarak yaşananlardan dolayı duyduğum
üzüntüyü bir kez daha dile getiriyorum.
Ve şimdi artık bırakalım bunları, bu hafta sonu kaldıracağımız
kupanın, şampiyonluğumuz tadını çıkaralım diyorum.
Hiçbir şeyin bu mutluluğa gölge düşürmesine izin vermeyelim.
Dikenli tuzaklar jiletli teller
İnsanlık öldü, ağlayanı bile yok.
Bakırköy Capacity AVM’den sosyal medyaya sızan bir fotoğrafla
kuşlara karşı kurulan dikenli tuzakların varlığı bir kez daha su
yüzüne çıkmış oldu.
Kuşlar binalarına konamasın istiyorlar.
Hayvanların doğal alanlarına betonlar dik, yeşil alan bırakma,
sonra da tuzak kur.
Tam bizlik!
Zincirlikuyu Mezarlığı’nda kedilere karşı örülen jiletli teller de
bir başka vicdansızlık örneği.
Ne korkunç bir şey.
Orada yatan hayvanseverlerin kemikleri sızlıyordur.
Anlayamıyorum gerçekten de, insanoğlu ne zaman bu kadar kötü
oldu!
Tunceli’den mesaj var
Tunceli’nin Çemişgezek ilçesinde belediyede çalışan Rukiye
Yılmaz’dan bir mail geldi.
Sokakta kedi ve köpeklerin beslenmesini, hasta ve zor durumda
olanların belediye tarafından yapılacak barınağa alınarak tedavi
edilmesini istediğini yazmış.
Buradan yazmış olayım, sesi daha iyi duyulur belki.