Halil Söyletmez’le müzik, YouTube, izlenmeler vs. üzerine konuşurken “BTS hakkında bir yazı yaz, bak neler oluyor” dedi.
Allah Allah, yazıyorum işte ve neler olacağını merak ediyorum
doğrusu.
BTS ne diyenler vardır, önce onları aydınlatayım.
Bizim Boğaziçi Üniversitesi tayfasının bildiği saatli bina (içinde
Avrupa’nın en büyük tarihi üç orgundan birini barındıran Büyük
Toplantı Salonu, asıl adıyla Albert Long Hall) değil öncelikle!
Sinemacıların jargonundaki sahne arkası (behind the scenes)
görüntüler hiç değil.
BTS, uzun adıyla Bangtan Boys, geniş bir hayran kitlesine sahip
Güney Koreli bir K-Pop (Kore pop müziği) grubu.
Yedi kişiden oluşan grup bundan 5 yıl önce kuruldu.
Geçtiğimiz günlerde Billboard listesinde zirveye oturdular ve
Billboard hot 100’de Fake Love parçaları ile 10’uncu sıraya
yükseldiler.
Güney Kore denince bizim aklımıza önce PSY gelir, PSY’yi unutun,
çünkü BTS onu çoktan solladı.
Hatta Güney Kore Başkanı bu çocuklar hakkında bir tebrik yazısı
bile yayımladı.
Taylor Swift grup üyeleri ile bir fotoğraf paylaşarak altına “BTS
Forever” yazdı.
Tyra Banks hayranları olduğunu açıkladı.
Zedd, Twitter hesabından BTS ile işbirliği yapacağını belirtti.
Ben de bu BTS’nin sırrı nedir diye Fake Love klibine bir baktım
tabii.
Biraz geç bakmışım, benden önce 215 milyon kişi izlemiş zaten!
Neyse, geç hiçten iyidir.
İzledim klibi, mekanlara, çocukların danslarına, uyumuna, şarkının
kendisine, düzenlemesine bayıldım.
Oradan diğer kliplere geçtim, onlara da hayran kaldım.
Sadece yetenek değil, çok da çalışılmış bir başarı onlarınki.
Yerel bir grupken uluslararası arenaya açılma boşuna değil.
Bizden niye böyle gruplar çıkmıyor diye düşündüm o an.
Biz burada bırakın yedi genci, üç beşini bir arada tutamayız...