Bizleri büyük stadyum konserleriyle tanıştıran efsane
organizatör, Türkiye için en önemli girişimcilerden biridir benim
gözümde.
Yıllar geçti ve hâlâ o yenilikçi, girişimci ruhu korumaya devam
ediyor.
Tek farkı müzikten sinemaya geçmiş olması...
Sinema sektörü adına yıllardır hayalini kurduğu, temellerini attığı
proje finale ulaşmak üzere.
Geçen gün beni Büyükçekmece’ye davet etti, Midwood
Stüyoları’na.
O gece Bollywood sinemasının önde gelen yapımcı ve yönetmenleri de
2018 sonunda faaliyete geçecek olan Midwood’u Ahmet San’dan
dinlemek için Türkiye’deydi.
Bu proje ile Avrupa ülkelerine kaçan yapımcıları nihayet ülkemize
çekebileceğiz gibi duruyor.
Ahmet San yanında sinema sektöründe söz sahibi isimleri almış ve
hep birlikte olaya imzalarını atmak üzereler.
Avrupa’nın en büyüğü olmaya aday Midwood’u Avrupa’daki
benzerlerinden farklı kılan, onlarınkinden çok daha büyük bir su
tankına sahip olması: 28 metre yüksekliğinde ve 2400 metrekare.
Denizde, okyanusta geçen sahnelerin hepsi burada çekilebilecek
yani.
İşin bu gibi teknik ve altyapı kısımları Bollywood’lu yapımcıları
hayli cezbetti.
En büyük alkış da beklenen devlet teşviğinin çok yakında çıkacak
olmasıyla ilgili cümle kurulduğunda geldi.
Yurtdışından gelen yabancı yapımcılara vergi iadesi konusu sektörün
kanayan yarası aslında.
Türkiye hem doğal hem de Midwood’da olduğu gibi kurulu stüdyolar
açısından şahane bir yerken, bu vergi indirimi konusu nedeniyle
sektördeki payını kaybediyor.
Bu sorun çözülürse yabancı yapımcılar burayı mesken
edinecektir.
Bollywood’un önde gelen yapımcıları basın toplantısı sonrasında
şöyle bir öneride de bulundular.
Türk dizileri hepsinin dilinde, hayranlıklarını sürekli dile
getiriyorlar.
Bir tanesi “Midwood böyle kapsamlı bir yer olunca sizin diziler de
buradan çıkmaz” dedi.
Burası yerli yapımcılar için de cennet gibi.
Midwood’un yerli, yabancı dizi ve film endüstrisi için çok önemli
bir yer olacağı kesin.
Üstelik bu komplekste sadece film stüdyoları değil, onlarla
bağlantılı konforu sağlayacak konaklama, eğitim ve eğlence
tesisleri de eş zamanlı olarak hizmete açılacak.
Büyük düşünülmüş büyük bir yatırım.
Ahmet San’a ve ekibine Türkiye adına teşekkürler.
Burada evlenelim mi?
Biliyorsunuz Türkler ve Hintliler eskiden dizi ya da film seti
olmuş yerlerde yaptıkları düğünlere büyük paralar harcıyorlar.
O mekanda, o atmosferde bulunmak ayrı bir hava, ayrı bir cazibe
merkezi.
Bunun bir de canlısını düşünün.
Yani daha kimse izlememişken, çekimler yapılırken orada, sette
olmayı.
Midwood bunu sağlamak için bir yöntem bulmuş.
Dileyen herkes, kendileri için oluşturulmuş tribünlerde,
yapımcılarla anlaşma dahilindeki sahnelerin çekimlerini canlı
olarak izleyebilecek.
Ya da bilet alarak çekim yapılan yerlerde gezebilecekler.
Minik Universal Studios yani.
Heyecan verici, öyle değil mi?
Vücut geliştirmenin zirvesi
Söz dizi, sinema ve oyunculardan açılmışken yazayım.
Netflix dizisi Frontier’in bir teaser’ını izledim.
Geçen hafta Justice League’le bağlantılı olarak yazdığım Jason
Momoa (filmin Aquaman’i) bu dizinin başrolünde.
YouTube’da teaser’ı izlerken yanda başka bir pencere açıldı; Chris
Hemsworth ve Jason Momoa’nın vücut geliştirme antrenmanları ve
gelişmelerinin videosu.
Bir bakın vakit bulursanız.
Adamlar süper kahramanları oynamak için nasıl çalışıyorlar, nereden
nereye geliyorlar bir görün.
Keşke bizim oyuncuların da böyle öncesi, sonrası videoları
olabilse.
Önce o kadar uğraşmaları ve bu değişim sürecinin kaydını almaları
gerekiyor tabii!