Üstelik tehlikeli alanlar da eskisi gibi sınırlı değil, çok geniş.
Evimizin, ofisimizin kapısını kilitlemekle, kamera takmakla, güvenlik tutmakla olmuyor.
Bilgi çağında yaşıyoruz ve bilgi hırsızlığı çok ciddi bir tehlike.
Bu bağlamda, yapay zekâ ve büyük veri işleme konularında uzmanlaşmış bir yazılım teknolojileri şirketi olan, şahıs ve şirketlere siber farkındalık ve güvenlik zafiyeti ve tehdit analizi, uçtan uca veri entegrasyonu, veri gölü oluşturma ve hesaplama gibi konularda hizmet veren Backzone’dan aldığım bilgileri sizlerle paylaşmak istiyorum.
Hem bireysel hem de şirketler bazında alınması gereken önlemlerin başında siber istihbaratı iyi okumak gerekiyor.
Siber istihbarat, bilgisayar sistemleri, ağlar, yazılımlar ve dijital ortamlar üzerindeki faaliyetleri izleyen, analiz eden ve yorumlayan bir istihbarat dalı, bilgi toplama, analiz etme ve bu bilgileri kullanarak riskleri belirleme sürecini içeriyor. Bunlar genellikle güvenlik tehditlerini tespit etmek, siber saldırıları önlemek veya hükümetlerin, kurumların veya bireylerin dijital varlıklarını korumak için kullanılan bilgiler.
Kendimize sormamız gereken soru siber farkındalığımızın olup olmadığı.
Kullandığınız şifreler ne kadar güvenli? Şifrelerinizi paylaştığınız, sizin mailinize erişim sağlayabilen kişilerin telefonları ne kadar güvenli?
İnternet üzerinde gezinirken karşılaşabileceğiniz potansiyel tehlikelerin farkında mısınız?