Süper Lig’in bu yılki yıldız takımı Alanyaspor. Koca koca büyükşehir takımlarına iki senedir kök söktüren bir ilçe takımı. Alanyaspor, pazar günü Beşiktaş’ı 2-1 yenerek liderliğini, zirvedeki yerini korudu. Geçen yıl Fenerbahçe’yi yendikleri zaman seyretmiştim. İyi anlaşan, hep hücum etmeyi düşünen, yerleşik bir ekip görünümündeydi. O zamandan beri takımı daha dikkatli izler oldum. Beşiktaş’ı yendikleri maça dönersek: Bazı oyuncuları ilgimi çekti. Maçın sonuna doğru takım kaptanı Tzavellas ikinci sarı kartla oyun dışı kaldı. Tzavellas ismi Yunanca gibi geldi. Gerçekten de Georgios Tzavellas, Atina doğumlu bir komşu ülke futbolcusu. Beşiktaş maçında biri penaltıdan iki golü de atan, galibiyeti getiren isim de tanıdık bir isim. Yunanistan’ın Korinth kentinde doğmuş, yine bir komşu ülkenin genci; Anastasios Bakasetas. Maçın yıldızlarından biri de kısa boyuyla nefesi bitinceye kadar koşan Emanuel Siopis’ti. Siopis de Alexandrapolisli, yani Lozan Antlaşması’yla Yunanistan tarafında kalan Dedeağaç doğumlu. Bölgede aşırı milliyetçilik kol gezerken, ırkçı söylemler her iki ülkenin fanatikleri tarafından tırmandırılırken, Türkiye ile Yunanistan arasında kıta sahanlığı, Kıbrıs’ta Maraş’ın açılması, Doğu Akdeniz’de petrol arama krizi sürerken, Türkiye Süper Ligi’nde liderliği elinde tutan Alanyaspor’un başarısı için ter döken futbolcular arasında üçü de Yunandı. Biri takım kaptanı, biri golcü, diğeri orta sahanın dinamosu. Onlarca gerilime, ırkçılığa inat bir Türk takımının başarısı için koşmaktan zevk alıyor, hırs duyuyorlardı. Milliyetçilik gitmiş, yerini spor yarışmasının saflığı almış durumda.
Futbol ırkçılığı reddediyor Türkiye’deki, olmadı Avrupa’daki, olmadı dünyadaki futbol takımlarını izlediğimizde; kendimizi çok kültürlülük, çok renklilik zenginliği içinde bulabiliyoruz. Başakşehir Paris Saint-Germain maçında bir ırkçı dördüncü hakem çıkmış olsa bile bu gerçek değişmez. Tribünlerde yer yer ırkçı, saldırgan sloganlar atılsa da bu gerçek değiş...