Osmanlı’nın çöküşüne çare arayan aydınların 200 yıldır bir türlü anlaşamadıkları konu, bu memleketin nasıl yönetileceği konusu. “İki çizgi” veya “iki yol” diye adlandırılabilecek bir çekişme bu: Birinci çizgi: Fransız İhtilali’nden esinlenen, Jakobenizm de denilen, Sovyet Devrimi’nden de güç alan “modernist” çizgi. Bu çizgiyi kısaca özetlersek, “ilerleme amacıyla, toplumu bir öncü güçle (yukarıdan aşağıya) yönetmek” şeklinde bir tanım yapabiliriz.
Gerekirse “toplumun menfaati için” zor yoluna da başvurulabilir. Bu nedenle “ihtilalci” bir karakterden de söz edilebilir. Bu çizgi genelde cumhuriyeti vurgular. İkinci çizgi: Muhafazakar çizgi. Modernist müdahalelerin toplumu ezdiğini, yozlaştırdığını, ahlaki değerleri bozduğunu söyler. Cumhuriyet’in tepeden inme bir şekilde topluma zorla dayatıldığını, toplumun geleneklerine aykırı bir yönetim biçimi haline geldiğini savunur.