Berat Albayrak’ın istifasından bu yana Cumhurbaşkanı, ardı ardına “bazı reform adımları atılacağını” ifade eden konuşmalar yapıyor. Bu konuşmaları dikkatle incelediğimizde, son dört yıldır izlenen çizginin tam tersi yönde bir çizginin gelişebileceği izlenimini ediniyoruz.
Cumhurbaşkanı, 11 Kasım günü şunları söyledi: “Eskiler, dünün güneşiyle bugünün çamaşırı kurutulmaz diyor. Biz de zihniyetimizi, kurumlarımızı ve kurallarımızı bu yeni dönemin şartlarına göre düzenlemeden uluslararası örgütlerdeki itibar kaybının önüne geçemeyiz.” Bunu, TBMM AK Parti grup toplantısında yaptığı konuşma izledi. Orada da “hukuk devleti” vurgusu dikkat çekiciydi. Adalet Bakanı’nın açıklamaları da benzer mesajlar içeriyordu.
Şu bir gerçek: Türkiye Cumhuriyeti devleti ve bu ülkenin yurttaşları bir imparatorluğun mirasçısı. Burada bir yönetim geleneği var, kurumlar var. Askeri darbe yapan cuntacı bile ilk önce toplumu ikna edebilmek amacıyla “en kısa sürede demokrasiye dönülecektir” deme gereği duyar.