Millet. Aradan yıllar geçti. Anayasa Mahkemesi’nin (AYM) dört üyesi , 1128 akademisyeni suçlarken benzer bir sadakat anlayışını dile getirdi: “Devlete sadakat ve isnatla bağdaşmayacak sıfat ve isnatların esasen ifade hürriyeti ile karşılanması mümkün değildir. (...) genel olarak çalışanların ve kamu görevlilerinin işverenlerine ve devlete olan sadakat borçlarının ihlal edildiği durumlarda, AİHM ifade özgürlüğüne yapılan müdahaleleri gerekli ve orantılı bulmaktadır.” Hukuk kavramının, “devlete sadakat”e indirgendiğini, ülkenin en yüksek mahkemesinde, bu anlayışın yaşadığını görüyoruz... Oysa yargıcı, savcıyı bağlayan kanunlardır, hukuk kurallarıdır.