Cumhuriyet gazetesi hakkında açılan davanın sanıkları, hükümlüleri olan meslektaşlarımdan, arkadaşlarımdan söz etmek istiyorum.
16 yıl onlarla birlikte çalıştım. Hepsi hakiki gazetecidir. Başka bir meslekleri yoktur, geçimlerini de yazarak kazanan insanlardır.
Hikmet Çetinkaya, ilk günden “Fetullah Gülen tehlikesi”ni gören ve bu tehlikeyi ortaya koyan beş kitap yazmış bir meslektaşımız. Yıllar önce, onun bu tutumu “aşırı şüpheci” görülüyor, eleştirilerin hedefi oluyordu.
Onu “Fetullahçılığa takmak”la suçlayanların sayısı az değildi. Çetinkaya, Musa Kart, Aydın Engin, Akın Atalay ve Cumhuriyet yazarı diğer meslektaşlarımla birlikte DHKP-C ve PKK’nın yanı sıra “FETÖ/PDY’ye bilerek ve isteyerek yardım ettiğine” kanaat getirilerek mahkum edildi.
Cumhuriyet yazarlarını hele Çetinkaya’yı “FETÖ’ye bilerek yardım etmekle suçlamak” şaka gibi. Tabii işin şakası yok. Kararın da şakası yok. Yıllarca birlikte çalıştığım meslektaşlarım hapse girecekler. Hem de FETÖ’ye bilerek yardım etmek gibi anlamsız bir suçlamayla.
İstinaf Yargıtay çelişmesi