12 Eylül döneminde uzun tutukluluk yıllarının ardından
1988’de Bursa cezaevinden tahliye olduğumda, Almanya'dan bir mektup
aldım. Mektup, Hamburg Senatosunun bir davetini içeriyordu.
Dünyanın değişik ülkelerinde baskı gören yazarlarla dayanışma için
kurulmuş bir vakıftı daveti yapan. Benim adımı da Uluslararası Af
Örgütü’nün raporlarından öğrenmişlerdi.
Pasaport almam kolay olmadı. 1990 Ağustos'unda Hamburg'a
gidip, iki yıl misafir edildik. Uzun hapislik ve baskı döneminin
ardından bu davet ailecek hepimize iyi geldi.
Dün içlerinde yakın tanıdıklarımın da olduğu insan hakları
savunucularının tutuklandıklarını duyduğumda 12 Eylül günlerini
hatırladım. Bu kuruluşlar yeni değiller. 12 Eylül’de olduğu gibi,
28 Şubat günlerinde de mağduriyetlerin dünyaya duyurulması yönünde
çaba sarfetmişlerdi. Her dönemde, hak ihlallerine karşı durdular.
Bir çok devlet ve uluslararası kuruluş bu örgütlerin raporlarına
önem verdi, değerlendirdi.