Mardin Valiliği’nin ev sahipliğinde Polis Akademisinin
hazırladığı bir 'Çalıştay'a katıldık. Üç akademisyen (Bayram Ali
Soner, Ömer Aslan, Hakan Kıyıcı) tarafından hazırlanan “PKK'nın
bölgesel terör ağı yapılanması”nı ele alan raporu
tartıştık.
Rapora göre: PKK ulus-aşırı bir örgüte dönüşmüştü. Bu yönüyle
DEAŞ'a benzemişti. Saflarında Kürt olmayan sol unsurlar giderek
çoğalıyordu. Bu nedenle mücadele ettikleri alan da genişliyordu.
Batı ülkeleri için de tehdit olasılığı vardı.
ABD ve Batı, PYD'yi, PKK'nın kurup yönettiğini bildikleri
halde; Türkiye'nin çağrılarına kulak asmıyorlar. PYD ile
işbirliğini sürdürüyorlar. PKK saflarında çarpışan Batılı
savaşçılar, kendi ülkeleri için de bir tehdit potansiyeli
oluşturuyor.
PKK'nın DAEŞ’e benzeyen bir başka yönüyse, “Yerel birimleri
ve uzantıları üzerindeki doğrudan kontrolü"nün giderek zayıflaması.
“Kendi başına eylem yapma potansiyeli” olarak da anlaşılan bu durum
"terör ağı yapılanması” diyerek tarif ediliyor. Gerçek böyleyse, o
zaman bu durumla mücadele de farklılıklar gösterecektir.
Serin bir Haziran sabahı dünyanın en etkileyici şehirlerinden
Mardin'de kapalı ve havasız bir mekanda tartışma yapmak, pek tercih
edilir bir durum olmasa da, bölgenin ve ülkenin gerçekleri bu
konulara kafa yormamızı gerektiriyor.
Yeni bir bakış lazım