Hatırlamakta zorlanan, sesini yeteri kadar yükseltmeyen tutuklu, ağır bir dayaktan geçiriliyordu.
Mamak Askeri Cezaevi’ndeki zulmün başında Albay Raci Tetik bulunuyordu. “Kafes” bu eziyetin, insanlık dışı vahşetin simgesiydi. Tutuklananlar, ilk önce maymun gibi kafesin içine konuyor, sürekli küfür ve hakaret eşliğinde dövülüyordu. Yayıncı İlhan Erdost’un öldürülmesine giden süreç kafeste başlamıştı.
12 Eylül döneminde, 50’nin üzerinde genç, doğru dürüst yargılanmadan idam edildi. Cezaevi yönetimlerinin saldırılarında onlarca tutuklu hayatını kaybetti. Bu memleketi zulümle, baskıyla yönetebileceğini sanan bir grup cuntacı, amacına ulaşamadı. Türkiye demokrasi yolculuğuna devam etti.