AK Parti’nin iktidar mücadelesinde ilerlemesini sağlayan,
askeri ve bürokratik vesayete karşı mazlumun ve mağdurun diliyle
konuşmasıydı...
Kılıçdaroğlu’nun “Adalet” mitinginde karşılaştığım bazı
CHP’liler, “Siz de AKP’ye destek verdiniz” diyerek sitem
ettiler...
10 yıl önceye gidelim: 2007 yılındaki Cumhuriyet
mitinglerinde hedef neydi? Eşi başörtülü bir AK Partili’nin
Cumhurbaşkanı seçilmesini önlemekti. Bu nedenle 367 şartı
uyduruldu, Anayasa Mahkemesi yoluyla meşru bir seçim engellendi...
Asker bildiri yayınladı. Cumhuriyet Başsavcılığı AK Parti hakkında
kapatma davası açtı. Hatta mahkemenin yarıdan bir fazlası iktidar
partisinin “laiklik karşıtı odak” haline geldiği yönünde oy
kullandı.
O zaman ‘adalet’ isteyenler
“Adalet” o zaman AK Parti’ye lazımdı. Meşru yollarla
seçilmiş, halkın büyük çoğunluğunun desteğini almış bir partiyi
gayrı meşru görmek, kapatılmasını istemek, askerin müdahalesini
teşvik etmek; adil değildi...
9 Temmuz 2017 Pazar günü İstanbul Maltepe meydanında
toplananlarsa, artık mağdur taraftaydılar. Kendilerine yakın
hissettikleri Cumhuriyet gazetesi yazarları dahil bir çok gazeteci
hapiste. HDP milletvekillerine ek olarak CHP milletvekili, ağır
cezaya çarptırılmış durumda. Öğretim üyeleri tutuklanıyor işten
atılıyor. OHAL ve KHK’ların “muhalefeti hedef alan bir yıldırma”
haline dönüştüğü söylenebilir. Cumhuriyet mitinglerindeki “Şeriata
geçit yok!" diyen hakim dil gitmiş, “adalet istiyorum” diyen yeni
bir dil onun yerini almış durumda.