Çocukluk ve ilk gençlik arkadaşım Sadık Boltaç, gönderdiğim resimlere şöyle bir yorum yaptı: “Bugün gözüme her şey çok güzel görünüyor, sevgili Oral...” Ben de ona şöyle bir karşılık verdim: “Bu ülkenin seçmeni gereğini yapar.”
Akşam, sonuçlar akmaya başlayınca, seçmenin “gereğini yapmaya karar verdiği” ortaya çıktı. Seçmenin ilk mesajı bence şuydu: “Bu seçimin tekrarlanması doğru değildi.”
İkinci mesaj, hem iktidara hem muhalefeteydi: “Seçmen kimsenin değişmez gücü değildir. Adalet, hak hukuk gözetilmeden yapılan siyaset sonunda seçmen iradesinde sınanır.”
Muhalefetin seçimlere ve seçmene güvensizlik duyduğu, seçimlerden neredeyse umudunu kestiği, iktidarın ise her yaptığının halk tarafından kayıtsız şartsız onaylanacağını varsaydığı yıllardan geçtik.