Oral Çalışlar Posta Gazetesi

Sorun muhalefette mi?

Son yapılan anketlerin birinde kararsızların oranı yüzde 25’i geçmiş. Yani dört seçmenden biri hangi partiye oy vereceğini henüz kararlaştırmamış durumda. Buna yakın bir kararsız kitlesinin 7 Haziran...

17 Kasım 2020 | 196 okunma

Son yapılan anketlerin birinde kararsızların oranı yüzde 25’i geçmiş. Yani dört seçmenden biri hangi partiye oy vereceğini henüz kararlaştırmamış durumda. Buna yakın bir kararsız kitlesinin 7 Haziran 2015 seçimlerinden önce de oluştuğu belirtiliyor.

Bu tabloyu kendi değerlendirmelerine ekleyen bazı karamsar çevreler, kararsız kitlesinin bu kadar genişlemesinin, muhalefete yönelmemesinin asıl nedeninin “beceriksiz muhalefet” olduğu iddiasında birleşiyor.

Tezlerine “Şöyle ortalığı sarsacak, iktidarı sallayacak bir muhalefet ve bir de lider çıksa, iş bitecek” varsayımını ekliyorlar. Toplumların karar verme süreçleri, aydınların ya da kanaat önderlerinin karar verme süreçlerine benzemez. Sen “iktidar gitsin” dediğin için onlar “gitsin” demezler. Toplumun tercihleri, daha ağır oluşur, daha içten içe ve daha hesaplıdır. Eğer seçmen bir değişikliğe karar vermişse, bu eğilim genellikle “ülke çapında ortak bir kanaat olarak” belirir. Edirne’deki yönelimle, Kars’taki ya da Diyarbakır’daki yönelim birbirinden bağımsız değildir.

Özellikle genel seçimlerde genel eğilim bir barometre gibi ülkenin her yanından hissedilir. Asıl muhalefet potansiyeli, işte bu şekilde toplumun kendi iç dinamiğidir. Muhalefeti asıl sorumlu sayanların, bu kararsız kitlenin değişimin eşiğinde bulunduğunu yani toplumdaki dinamiği göremedikleri söylenebilir.

Toplumlar kararlarını, çoğu zaman muhalefet partilerinin performansından çok kendi kavrama süreçlerinin temposuna göre verirler. Muhalefet partileri, toplumdaki değişim isteğini, bu isteğin ne ölçüde benimsendiğini, toplumun geldiği aşamayı doğru anladıkları oranda mesafe alırlar. Muhalefet eğer temposunu, kendi ruh haline, kendi tepkilerine göre değil, toplumda oluşan birikime göre düzenleyebilirse başarılı olur.

Tabii bir öncülük, bir heyecan unsuru olarak, bir iktidar seçeneği olarak seçmene güven vermelidir.

YAZININ DEVAMI

YAZARIN DİĞER YAZILARI
Yeni saflaşma: Rusya, Çin, Kuzey Kore… Biraz İran 02 Mart 2022 | 249 Okunma Ukrayna direnişçileri hesapları bozdu… 01 Mart 2022 | 283 Okunma En Büyük Erkek Putin mi? 25 Şubat 2022 | 187 Okunma Alevilik ve İslamcılığın sınavı 23 Şubat 2022 | 386 Okunma Sünni fetvasıyla Aleviliği tanımlamaya kalkarsanız… 22 Şubat 2022 | 325 Okunma