Oral Çalışlar Posta Gazetesi

Tarihimizle hesaplaşmak

Yazı yazarken, konuşma yaparken en özen gösterdiğim, sözcükleri tartarak kullandığım konu tarihtir. Yakın tarihi eleştirel bir gözle yorumlamak, belki biraz daha az riskliyken, uzak tarih genelde daha tehlikelidir. Cumhuriyet tarihi...

05 Mayıs 2021 | 162 okunma

Yazı yazarken, konuşma yaparken en özen gösterdiğim, sözcükleri tartarak kullandığım konu tarihtir. Yakın tarihi eleştirel bir gözle yorumlamak, belki biraz daha az riskliyken, uzak tarih genelde daha tehlikelidir. Cumhuriyet tarihi, farklı kesimler tarafından farklı açılardan değerlendirilen birçok konu ve olay içeriyor. Örneğin İstiklal Mahkemeleri.

Bir taraftan bakarsanız, bu mahkemeleri ülkenin iç düzenini, siyasi otoritenin ülkeye egemen olmasını sağlayan kurumlar olarak görebilirsiniz. Çok sayıda idam cezasını hiçbir makamın itirazına imkan vermeksizin infaz edebilmiş kurumlardan söz ediyoruz. Bununla birlikte, çok can yanmış, çok sayıda masum insan bu hengamenin içinde ezilmiş, yok edilmiştir.

Uzun yıllardan sonra dönemin Başbakanı “Dersim katliamının belgelerini açıklayacağım” deyince yer yerinden oynamıştı. Dönemin ana muhalefet partisinin sözcüsü, katliamı bir uygarlık götürme operasyonu olarak gördüğünü ifade etmişti.

Varlık Vergisi, asıl olarak Yahudi ve Hıristiyan yurttaşları hedef aldığı ve en temel özel mülkiyet hakkını gasp ettiği halde, onu da ‘sermayenin millileştirilmesi’ kategorisine sokup meşrulaştıranların sayısı az değil. 6-7 Eylül 1955’te azınlıkları hedef alan yağma, çapul ve katliamı savunanları gördüğümüzde derin bir hayal kırıklığı yaşadık. Daha geriye gidersek, 1915 Ermeni Tehciri’ne geliriz.

Bu konuyu tartışmak, konuşmak, anlamaya çalışmak kolay değildir. Çetin Altan’ın bir zamanlar çok rağbette olan bir deyimi var: ‘Türk’ün Türk’e propagandası.’ Günümüzün en gözde davranışı, Çetin Ağabey’in deyişiyle birbirimize yaptığımız bu propaganda.

Tarihe eleştirel gözle bakabilmek, bir uygarlık ölçüsüdür. Alman Şansölyesi Willy Brandt’ın, Varşova’da Almanya’nın soykırım suçuna direnen Polonyalıların anıtı önünde diz çökerek katliam kurbanlarından özür dilemesi, bu açıdan önemli bir örnek. Tarihe eleştirel gözle bakabildiğimiz oranda, bugünün dünyasında da ötekine karşı daha saygılı, daha özenli, daha duyarlı olma ihtimalimiz artar.

YAZININ DEVAMI

YAZARIN DİĞER YAZILARI
Yeni saflaşma: Rusya, Çin, Kuzey Kore… Biraz İran 02 Mart 2022 | 249 Okunma Ukrayna direnişçileri hesapları bozdu… 01 Mart 2022 | 283 Okunma En Büyük Erkek Putin mi? 25 Şubat 2022 | 187 Okunma Alevilik ve İslamcılığın sınavı 23 Şubat 2022 | 386 Okunma Sünni fetvasıyla Aleviliği tanımlamaya kalkarsanız… 22 Şubat 2022 | 325 Okunma