Ramazan ayı içinde olduğumuza dair ilk işaret İstanbul Havalimanı'na iner inmez gelen yolcu katından gördüğüm giden yolcu katındaki mahyayı andıran ışıklı mesaj oldu. Bir de az ileride bir Arap ülkesinden gelen ihramlı kalabalık bir yolcu grubu çıkış kapısında bekliyordu. Şehre indiğimde, sokaklara çıktığımdaysa "Nerede o eski Ramazanlar," diyecek bir noktaya geldim. Karaköy Sahili'nden Süleymaniye ve Yeni Cami'ye baktığımda bile mahyalar gözüme yeteri kadar büyük gözükmedi. Kısıtlı bir bölgeden, sınırlı bir zamanda gözlemlediğim. Gezdiğim sokaklar, dolaştığım mahalleler elbette Türkiye genelinden farklı, bütünü yansıtacak kadar temsili örnekler değil. Ama buralarda bile geçmiş yıllara kıyaslandığında bir değişim görmek mümkün. Asmalı Cavit böyle bir Ramazan ayı görmediğini söylüyor. Geçmiş yıllarda en azından ilk hafta işler azalırmış ama bu herhangi bir düşüş olmadığı gibi işler artmış bile. Bütün meyhaneler tıklım tıklım. Eski Cumhurbaşkanı'nın danışmanı Ahmet Sever bu aralar Okay Gönensin'den kalan masada, Yakup 2'de dostlarıyla. Yeni muhalif Şirin Payzın ise TİP milletvekili Ahmet Şık'ın işlettiği müşterinin müdavimlerinden. Bir başka milletvekili, Sezgin Tanrıkulu'nun...