ERGENEKON’dan gözaltına alınmadan önce İlhan Selçuk merdivenleri üçer-beşer atlayarak çıkardı. Gözaltına alındı, günde sadece 1 saat uyanık tutulduğu, yatağa hapsolduğu bir hayata mahkûm oldu. Bir süre sonra da yaşama veda etti.
2011’de yine kumpas sonucu tutuklanıp cezaevine konulan DoğanYurdakul’un sağlık sorunları vardı. Ama kendisinden daha kötü durumda olan, kanser tedavisi gören eşiydi. Doğan Yurdakul cezaevindeyken eşi iyice kötüleşti, aramızdan ayrıldı. Yurdakul, cenazeye özel izinle katıldı, bir gece kendi evinde polis koruması eşliğinde kalmasına izin verildi.
Yurdakul, diğer OdaTV davası sanıklarından önce, sağlık nedenleriyle tahliye edildi. Hükümet nezdinde bu davaların birer kumpas olduğunun anlaşılmaya başlanmasının ilk işaretiydi aslında bu tahliye.
Aynı dava kapsamında tutuklanan ve yurtdışından hapis yatmak için ülkesine dönen Kaşif Kozinoğlu, o kadar şanslı değildi. Hiçbir sağlık sorunu olmayan Kozinoğlu’nun cezaevinde “spor yaparken”öldürüldüğü söylendi. Hâlâ gizemini koruyor.
Geçenlerde Doğan Yurdakul da Datça’daki yazlığında bu dünyadan ayrıldı. Özgürlüğüne kavuştuktan 5 sene sonra...
5 yıl, yaşadığı zulümle ölümü arasında ilişki kurmak için fazla mı uzun?
Doğan Yurdakul hapse girmeseydi daha uzun yaşar mıydı? İlhan Selçukhareket edemez hale gelir miydi?
AĞIR BEDELLER
Erhan Göksel’in fazla kiloları vardı, ama sadece fazla kilolarına bakarak ölümünü açıklamak kolaycılık. Ergenekon’dan içeri alındıktan sonra