Ergenekon gibi bir yalanı satmak için sadece insanın içine kuşku düşürmek yeterdi. Bugün resmen çöken dava 10 sene önce insanları birbirine kırdırarak, hiç ummadık kişilere yönelik hayali suçlamalarla başladı. Medya bu yalana alet oldu, en kuşkucumuz bile tutuklanan askerleri, STK üyelerini, akademisyenleri, gazetecileri gördükçe en azından bir kere "Acaba mı" diye tereddüt etti.Geçen hafta Cumhuriyet Gazetesi'nin bir köşesinde yayımlanan bir yazı da bana o günlerdeki "operasyon" taktiklerini hatırlattı. Bu sefer hedef farklı. Kendisine "fanatik ulusalcı" süsü veren, Kanada'da okuduğu okulu, kovulduğu Birleşmiş Milletler'de yaptığı görevi sık sık vurgulayarak inandırıcı görünmeyi başaran Bartu Soral namlusunu Osman Kavala'ya yöneltti. AMAÇ KAFA KARIŞTIRMAK