Anladığım kadarıyla Türkiye'de sokağın iki gündemi var. Biri, yükselen ev kiraları. Çeşitli WhatsApp gruplarından 27 bin TL'ye bilmem kimin tuttuğu ev, birisinin evinin kirasının 20 bin TL'ye çıkması, ama bu yükselen kiralara rağmen hala ev bulunamaması konuşuluyor. İkinci konuysa döviz kuru. Döviz kazanan şanslı azınlık Türkiye'nin hala ne kadar ucuz bir ülke olduğunu, 27 bin TL'lik kiralık dairenin dünyadaki muadillerine göre ne kadar ucuz olduğunu, dolara vurunca lokantaların falan ne kadar makul hesaplar getirdiğini söylüyor. Orta sınıf çok uzun zamandır yok olmuştu zaten, varlıklılarla geçim sıkıntısı yaşayanların arasındaki uçurum herhalde hiçbir zaman bu kadar büyümemişti. 90'lı yıllarda İnternet kültürü yeni yeni oluşmaya başladığında yapılan öngörülere göre teknolojinin gelişmesinin sınıfsız bir dünya yaratacağı da öngörüler arasındaydı. Bir anlamda bu öngörü doğru da çıktı. Örneğin zenginlerle fakirleri ayıran statüsü sembolü olan kol saati artık pek nadir kullanılıyor. Onun yerine akıllı telefonlarımız var. Bir şirketin CEO'suyla eve su getiren genci iPhone birleştiriyor. Tabii iPhone alabilirseniz. Döviz kuru arttıkça iPhone sahibi olmak da 27 bin TL'ye İstanbul'da ev...