Cumhurbaşkanı Erdoğan ne yaparsa yapsın, sürdürdüğü bütün politikaları tersine çevirsin yine de Emin Çölaşan'ı memnun edemeyecek. Ama bu Erdoğan'ın şahsına özgü değil. Daha evvel de hiçbir devlet başkanı onu memnun edememişti. Turgut Özal da, Süleyman Demirel de nasibini almıştı sert satırlarından. Sadece siyasetçiler değil, gazeteciler, iş dünyası da Çölaşan'ın gözüne giremiyor, giremez. Bir ara söyleşi yapacak insan bulamamıştı, çünkü kimse karşısına çıkıp yargılanmak istemiyordu. Çarşı her şeye karşı misali Emin Çölaşan'ı basında böylesine nevi şahsına münhasır yapan özelliği bu inatçılığı. Bu kadar kavgacı olmasa ilgi çekici bir gazeteci de olmazdı. Dahası, bir örgüte girse ilk gün orada kavga çıkarır. Ama her şey bir yana iki gazetecinin rutini ve yapısı herhangi bir örgüte dolaylı ya da doğrudan destek vermeye müsait değil.