Sahilde ateş yakıp etrafına toplanıp gitar çalanların repertuarında “Akdeniz Akşamları” illaki var da arada Yeni Türkü şarkıları söylüyorlar mı, bilmiyorum. Ben ateş yakılıp gitar çalınan yaz tatilleri yaşamadım ama “Telli Telli” veya “Maskeli Balo” şarkılarının Ege veya Akdeniz kıyılarında o gecelere uyacağını hayal edebiliyorum. Şaşırtıcı bir şekilde grubun belki de en bilinen bu iki şarkısı “Yeni Türkü Zamansız” adlı derleme albümde yeniden yorumlanmamış. Ama bu durum albümün neredeyse “Bülent Ortaçgil için Söylenmiş Bülent Ortaçgil Şarkıları” kadar başarılı olmasını engellemiyor.
Yine de “zamansız” kelimesine itirazım var; sadece kulağa dublaj Türkçesi gibi geldiği için, Yeni Türkü’nün şarkılarının Türkiye’nin ve—varsa eğer—bizdeki X Kuşağı’nın belli zamanlarıyla fazlasıyla ilintili olduğunu düşündüğüm için. Birçokları için 80’ler demek Yeni Türkü, benim içinse “Her Dem Yeni” albümünü çıkarttıkları 90’lar. Geç uyananlardanım. Hafif solcu olup, yazları Ege’de tatil yapanın sevmemesi imkansız Yeni Türkü’yü. Biraz da kitap okumak, yazıyla çiziyle hafif bir ilişki kurmak da faydalı olur. Zaman zaman sadece hafif solcu olup Ege’de tatil yapanlar için mi müzik yaptıklarını düşündüğüm de olmuştur; hafif solcu olup Ege’de tatil yapmanın dünyanın iyi karışıklarından biri olduğunu da yadsıyamam. Bu şarkılar birbirlerine “bro” diye hitap eden, abla ve ağabeylerinden meyhane masalarında yenilmiş devrim hayalleri dinlemeyenleri tavlayacak mı merak ediyorum. Ama beni meyhane masalarında mahvolduğumuz, çemberin içinde ya da dışında kalmanın ne anlama geldiğini merak ettiğimiz ve tenimizde deniz tuzunun kaldığı yazlara—hem de İstanbul’un en kötü havalarında—kolaylıkla götürdü bu albüm.