Birçok alanda olduğu gibi medyada da yükselen kadınları "o" harfiyle başlayan malum kelimeyle yaftalamak bir erkek geleneğidir. Bu durum Amerikan medyasında da aynı. Özellikle basamakları tırmanmış kadınların hangi tavizleri verdiği üzerine bahisler döndürür erkek dünyası. Eğer tutmuyorsa bu sefer yöneticilik yapan kadınların geçimsiz, kavgacı olduğu iddiaları ortaya atılır. Bana inanmıyorsanız hayatı boyunca gazetecilik için mücadele eden ama bu yüzden de hakkında "Çok bağırıyor" diye laflar çıkan Ayşenur Arslan'a sorun, o anlatsın.New York Times'ın üç sene yayın yönetmenliğini yapan, bu göreve gelen ilk kadın gazeteci olan Jill Abramson'ın da macerası aynı. Daha koltuğuna geldiğinde geçimsiz olduğu, karşısındakini dinlemediği, sözünü kestiği, tepeden baktığı gibi birçok dedikodu sızmaya başlamıştı gazetenin koridorlarından. Gazeteye sonradan gelen ve yayın çizgisinden değil ama iş alanını geliştirmekle sorumlu yöneticinin yazdığı rapor da sonunu getirdi Abramson'ın.Birkaç sene önce yaşanan bu görevden alma olayının detayları bugüne kadar sadece medya dedikodusu olarak kalmıştı. Ama eski yayın yönetmeni önümüzdeki ay çıkacak "Merchants of Truth" kitabında ilk kez kovulmasının perde arkasını anlatıyor.Sonunu getiren raporu anlatıyor: "Özetle benim tam bir kaltak olduğumu vurguluyordu bu rapor..." Aslında Abramson'ın kitabı bir gazetecinin işsizlik anıları değil, işten atılan bir gazetecinin aralarında Times'ın da olduğu dört ayrı medya kuruluşunu incelediği bir çalışma. Dijital dönüşüm sürecinde New York Times, Washington Post'un nasıl ayakta kaldığını, Vice ve BuzzFeed'in sektöre etkisini muhataplarıyla görüşerek araştırmış. Kitabı hemen sipariş ettim; dün gece New York dergisinde yayımlanan uzun bir alıntıda kovulma sürecini öğrendim. GAZETECİ PARA İŞLERİNİ BİLMELİ