İlhan İrem içimde ukdedir. Zamanında herkes gibi birkaç şarkısını ezberlemiş—ezberlememek ne mümkün—sonra da onu kendi geçmişimde bırakmıştım. Birkaç sene önce, neden bilmiyorum, birden o şarkıları yeniden dinlemeye ve biraz daha derinine inmeye başladım. Denk getirip uzun bir söyleşi yapmak istiyordum. Onunla en fazla konuşmak istediğim konu ne kadar "deli" olduğuydu. Ya da daha doğrusu deli olup olmadığıydı. "Kafadan Kontak" şarkısında kendisi de deliliği bir övgü olarak yorumluyor, sıradan olandan belirgin bir şekilde ayrılmanın madalyası olarak sahipleniyor. Nazım Hikmet'ten "Sen de herkes gibisin," sözünü ödünç alması da sıradanlığa ne kadar tepkili olduğunun bir kanıtıdır herhalde. O herkes gibi değildi, benim de en büyük korkum herkes gibi olmak. İyi bir muhabbet çıkacağına emindim. Basına çok fazla konuşmadığını biliyordum, bir de durup dururken söyleşi yapmayı gerektirecek bir vesile de yoktu. O yüzden bir gün yapılacak işler listesinde bir madde olarak kaldı, hiç harekete geçmedim. Artık böyle bir ihtimal de yok. DOZUNDA DELİLİK