Asıl soru hiçbir zaman Donald Trump’ın gidip gitmeyeceği değil, giderken ne kadar zarar vereceğiydi. Görevi 20 Ocak’ta bitecek olan Trump bu kısa sürede savaş bile çıkarabilir. Dün, İranlı nükleer fizikçi Muhsin Fahrizade’nin büyük ihtimalle İsrail tarafından öldürülmesi Trump’ın giderayak çıkarmak istediği savaş için yeterli ortamı oluşturacak gibi gözüküyor. İran bu suikastın intikamının mutlaka alınacağını söylüyor, Trump ise saldırı için tek bir Amerikalının canına zarar gelmesini bekliyor.
Aslında Trump göreve geldiği günden beri İran’a saldırmanın veya İran’ı kışkırtmanın bir yolunu arıyor. İki ülke arasındaki gerginliğinde olgun tarafın İran olduğunu görmek şaşırtıcı, ama durum bu. İran şu ana kadar serin kanlılığını korumuşa benziyor. Sene başında Kasım Süleymani’nin öldürülmesine tepki verdi, ama bir İran-ABD savaşına yol açacak şiddette değil, göstermelik, simgesel bir tepkiydi daha çok. Yeni yönetime iki aydan daha kısa süre kalmışken Fahrizade’nin öldürülmesine de böylesi bir mesafeli tepki vermesi olası bir savaşı engelleyebilir.