Bazen jeton geç düşüyor. Mesela daha mazbatasını almadan Ekrem İmamoğlu'na seslenen Yekta Kopan'ın motivasyonunu ilk başta anlamadım, tuhaf olmakla birlikte iyi niyetli bir yaklaşım gibi göründü ilk anda. İmamoğlu yorucu günler geçiriyormuş, bu arada çok güzel kitaplar çıkmış, festival de başlıyormuş, Kopan da ayrıca önerilerini kendisine iletecekmiş... İyi niyetli de olsa bu çaresizlikle dalga geçmemek mümkün değil, ama gülerek geçiştirilecek kadar basit bir mesaj olmadığını anlamam da uzun sürmedi.Herhalde dikkatinizi çekmiştir, bir süredir Türkiye'de kültür-sanat patlaması yaşanıyor. Kalite çıtasının her alanda düştüğü Türkiye aniden kitap okumaya, aydınlanmaya karar vermedi ama. Sadece kitap işinde büyük paralar döndüğünü anlayan tüccarlar bu işe soyundu. Bir 10 sene önce moda yapım şirketi kurmaktı, şimdi yayınevi açıp kalitesine hiç bakmadan önüne gelenin kitaplarını 50'şer, 100'er bin adet satmak. Bu kitaplar kendi kendilerine satmıyor ama. Belediye seçimleriyle yayınevi patlaması arasında doğrudan bağlantı var. Uyduruk kitaplar kadar uyduruk festivallerin de sayısı artmaya başladı. Apartman kapıcıları festival jürisi falan olmaya başladı, çünkü festival sayısına yetecek kadar insan kaynağı yok Türkiye'de. Ama neredeyse her ilçe inatla kıytırık bir festival düzenliyor, büyük paralar verilerek yazarlar davet ediliyor, bir-iki saat konuşma yapıp bir de kitap satıyorlar. Satılmayan kitapları belediyeler satın alıp dağıtıyor. Ya da yakıyor, kim bilir. AKLIMA GELDİKÇE GÜLÜYORUM Yeni bir rant paylaşımından bahsetmiyorum, sadece pasta büyüdüğü için pay almaya çalışanlar da artıyor. Eskiden belediye bütçesinden yazar olarak faydalanmak bir-iki isme mahsustu. Belediye rantı dendiğinde akla inşaat ihaleleri ya da astronomik web sitesi paraları gelmemeli. Ciddi bir kültür-sanat piyasası da var belediyeciliğin ve dönen paraları görünce iştahı kabaranlar da çoğalıyor. İşte Yekta Kopan'ın masum gibi duran o mesajı kültür-sanat dünyasının sosyal demokrat sokağının Ekrem İmamoğlu'nun seçilmesine neden sevindiğine dair bir ipucu barındırıyor. Kitap önerilerini ayrıca iletecekmiş; aklıma geldikçe gülüyorum. Ama düzenlenecek imza günleri, söyleşiler, tiyatro festivallerinden falan gelecek paralar hiç komik değil. Rant yarışına girmek isteyenlerin acele etmelerinde fayda var. Zira belediye bütçesi kapanın elinde kalacak. Bu işin uzmanları Yekta Kopan ve Sunay Akın ise geleceğin tohumlarını hepimiz uyurken çoktan atmışlar. İki ismin de bugün İmamoğlu'yla yollarının kesişmesi tesadüf değil.