Kendi kendimle çelişmeden derdimi anlatabilirim umarım. Hürriyet isterse Pulitzer kazansın, umurumda değil. Nitekim üzerinden zaman geçmiş olmasına rağmen seçtikleri "yılın kitapları" listesini de yeni gördüm. Gazeteyi okumadığım için bu listenin geleneksel olduğunu da bilmiyordum. Hürriyet başlı başına bir rezilliğin adı artık, ama eski gücünde olsa bile Orhan Pamuk'un roman sanatına hakaret olan "Veba Geceleri" romanını tepeye koyan bir listeyi ciddiye almak mümkün değil. Ondan daha kötüsü mülteci krizinden prim yapmaya çalışıp belki nihayet uluslararası alanda arzuladığı şöhrete kavuşma arzusuyla zorlaya zorlaya yazdığı romanıyla Hakan Günday'ın ikinci sırada olması. Neyse, liste, Hürriyet, bu yazarlar falan da değil derdim. Bu listenin varlığından geçen hafta Tuğrul Eyılmaz'ın köşesi sayesinde haberim oldu. O kadar az kişiyi okuyorum, o kadar az kişi kaldı ki medyada tartışılıp tartışılmadığını bile bilmiyorum. Onun köşesinde görene kadar yok mahiyetindeydi; görünce de öfkelendim. Tuğrul Eryılmaz bahsedecek kadar ciddiye aldıysa ondan görüp ciddiye alabilecek birileri de daha vardır diye düşündüm. (Daha da kötüsünü söyleyeyim: Sınırlı bütçeyle geçinmesine rağmen Cuma günleri...