Pandeminin sevilecek hiçbir tarafı yoktu zaten ama en çok zorunlu maske uygulamasından nefret ettim. Maskenin işe yarayıp yaramadığı tartışmasında değilim. Yıllardır Asya'da yaygın bir şekilde kullanıldığı, doktorlar sık sık taktığı için bir bildikleri vardır herhalde. Zaten araştırmalar da havadan bulaşan virüslerin yayılmasına karşı bireysel olarak alabileceğimiz en iyi tedbirin maske takmak olduğunu gösteriyor. Bu yüzden Mart 2020'den itibaren gündelik hayatımıza kostümlerimizin bir parçası olarak maske girdi, evden çıkarken telefon, anahtar ve cüzdanla birlikte maskeyi de almayı ihmal etmedik. Ama artık 2020'nin Mart ayında değiliz. Yeni varyantları olsa da COVID-19 o zamanki gibi öldürücü değil. Aşılar, hatta haplar var virüse karşı. Virüse yakalanmak ölüm fermanı anlamına gelmiyor. Bütün ölçütlere göre pandemi geride kaldı, hayatımızın o dönemi kapanıyor. Batı şehirleri lokantalara girişlerde aşı kontrolünü bıraktı. Broadway de ay sonunda artık aşı kartına bakmayacak. Bütün bunlar normalleşme işaretleriyken maskeden nedense vazgeçilemiyor. Hatta neredeyse hayatımızın kalıcı birer parçasına dönüşmek üzere. ABD'de Biden yönetimi ısrarla maske yönetmeliğini uzatıyor örneğin....