Bugünlerde dönüp 90'ların ortasından başlayarak tuttuğum defterlere, günlüklere, notlara ve o dönem yazdığım kimi yazılara bakıyorum. Kiminde bir dolu iştah kabartıcı ayrıntı, gözlem var. Kimi ise zamanla yenilmiş; bazı aktörlerin çoğunun ne yüzlerini ne adlarını hatırlıyorum. 90'larda bir "Truva atı" virüsü dünyaya yayılmıştı, benim de masaüstü bilgisayarımı vurdu. İlk notlarımın çoğu kayboldu, sonra defterlere geçtim. "32. Gün"de çalıştığım zamandan çok az ayrıntı var. Sabah Grubu'ndan bir şeyler var. Ağırlıklı olarak Radikal yıllarından günlükler. Gazetecinin günlük not defterinin içindeki yapılacak işler sayfalarının aralarına sıkıştırılmış notlar bazıları. Yer yer hüzünleniyorum, gülümsüyorum. Kimileri artık aramızda yok.