“Babanın kulağına bir şey söylemem gerek,” demiş, Sezin de “Bana söyleyin ben ileteyim,” demiş. Kim olduğu bilinmeyen ak sakallı karakter de“Babanın bu dünyada daha işi bitmedi” demiş.
Önceki gün Günaydın’a böyle anlatıyor Mehmet Ali Erbil dört ay uyutularak kaldığı hastane macerasını. Bütün “Memedalibey” hikayeleri gibi hangisi doğru, hangisi doğruymuş gibi görünürken içten içe bizimle dalga geçiyor anlamak mümkün değil. Peygamber soyundan geliyormuş, mesela.
Erbil’in dehası, yenilmezliği de bu zaten. Bitmek bilmez bir enerji, hepimizinkinden daha hızlı işleyen bir beyin, yer yer bu hıza ayak uyduramayan bir vücut. Hiç ciddi olmayı becerebiliyor mu mesela, bilmiyorum. Ekranda da gördüm, gerçek hayatta da tanıdım, hangisinde daha fazla oynuyor bir türlü emin olamadım. Biz gülerken, bizi güldürürken adeta 10 hamle sonrasını düşünen bir beyin ve ona hayranlığım sonsuz.