Meral Akşener bir ara, belki altı ay önce gibi bir zamanda pes etti. Aslında daha fazla direnecek, mücadele edecek enerjisi vardı ama boşa çabaladığını, ne kadar uğraşırsa uğraşsın sonuç alamayacağını düşündü. "Artık ne olacaksa olsun," noktasına geldi. Kemal Kılıçdaroğlu etrafındaki CHP'lilerin de gazıyla seçimlerde cumhurbaşkanı adayı olmayı kafasına koymuştu. Başka bir seçenek yokmuş gibi davranıyor, İstanbul ve Ankara seçimlerinin alınmasındaki planın kendisine adaylığı doğal olarak bahşettiğini düşünüyordu. Dahası, kazanacağına da inanıyordu. Akşener ise daha önce Kılıçdaroğlu'nun kendince muazzam bir plan olarak gördüğü Abdullah Gül'ün adaylığını engellemişti. Ancak bu sefer altılı masa, çözümsüzlük, adaysızlık arasında bir anlamda Kılıçdaroğlu'na teslim oldu. Kendisi aday olsa şu aşamada kazanamayacağını bildiğinden çok önce "Ben başbakanlığa talibim," diye bu yarıştan çekildi, HDP'nin dışında kaldığı bir seçim kazanma formülü de—en azından ilk turda—imkansız gözüküyor. HDP'liler de Akşener veya Mansur Yavaş'a oy vermemeye şimdilik yeminli; gerçi Türkiye'de her an her şey olabilir. Bu gibi birçok faktörün de dahil olduğu matematik hesabı yüzünden Akşener de...