Gazetecilik kamusal alana hizmet eden bir meslek olduğundan nasıl yapılması gerektiğine dair her kafadan ses çıkar. Gazeteciler de kendi meslektaşlarına üstünlük taslamayı ve akıl öğretmeyi çok sever, ama çoğu zaman bu mesleğin kuralları ve ilkeleri hakkında hiçbir fikre sahip olmayanlar fikirlerini daha yüksek sesle beyan eder. Sıradan insanlar bile gazetecinin işini nasıl yapması gerektiğini daha iyi bildiğini düşünür. Sıradan insanların temsilcisi politikacılarınsa en sevdiği konu gazeteciye gazetecilik öğretmek. Son olarak Fox TV ana haber sunucusu Selçuk Tepeli'nin "ana muhalefet lideri gibi konuşmaması" öğütlendi politikacılar tarafından. Politikacının gazeteciye çatması doğal, çünkü gazeteciliğin doğal hedefi iktidar, görevi de iktidarı sorguya tabi tutmak. Bu uğurda nasıl bir yol izleneceği, nasıl bir üslup kullanılacağı da tamamen gazeteciye kalmış bir durum. "Dünyanın hiçbir ülkesinde böyle bir gazetecilik yok," lafını kullanmayı çok seviyoruz. Dünyanın en bilinen ülkesi ABD'de böyle bir gazetecilik var, alası var. Üstelik böyle bir gazetecilikten dolayı ne kurumlar ceza alıyor ne de sabaha karşı baskınlarla hapse atılıyorlar. Böyle bir gazetecilik var, çünkü...