Akademik çalışmalar yapıp insanlığın ilerlemesine katkıda bulunacağına vaktini sosyal medya paylaşımlarıyla geçiren bir profesörle, komik olmadan komedi yapılabileceğini zanneden bir komedyen karşılıklı yazışıyorlar. Profesör soyadından dolayı Selahattin Demirtaş'la akrabaymış gibi gösterilmesinden, sosyal medyada sürekli bu yönde yalanlar çıkmasından şikayetçi. Bir değil, iki değil, sonunda delirtmişler. Komedyense kendince teselli ediyor: "İyi ki Fred Çakmaktaş'la akraba yapmamışlar." Aklına gelen espri bu kadar. Şahan Gökbakar beğeni çıtasının epey düşük olduğu Türkiye'de bir şekilde şöhret olmuş diğer sınırlı yetenekliler gibi siyasi iklimin değişeceğini hesap edip muhalif olarak kendini yeniden yaratmaya çabalıyor. Benzerini Gezi'de de görmüştük, ama o birkaç haftalık bir kimlik bunalımıydı. AK Parti'nin ilk 20 yılını "Recep İvedik" olarak tamamlayan Gökbakar ise değişimi kendince birkaç sene önce öngördü, yeni dönemi "Muhalif Şahan" olarak geçirme peşinde. Geçenlerde Kemal Kılıçdaroğlu'na seçim stratejisini belirliyor, kendince kazandıracak formülü bile sunuyordu. Adama gülerler, diyeceğim ama hiçbir zaman güldüremedi. SEMPATİK...