Türkiye'ye gelen Suriyeli ve Afgan mülteciler belki kendisinden başkasına tahammülü olmayan Türklere birlikte yaşamanın önemi konusunda öğretici bir tecrübe olabilirdi. Hep Türkiye mozaiğinden bahsedilir, ama o mozaik son yıllarda tamamen unutuldu, tek tipleştirildi. Bu açıdan farklı dillerin konuşulduğu, farklı ırkların, milletlerin dolaştığı Türkiye çok kültürlülük ve çeşitlilik konusunda anlayışlı bir topluma dönüşür, uzun vadede demokratik kültürün gelişmesine de faydası olabilirdi mültecilerin. Bu romantizm belki 10-20 bin, ya da 100-200 bin mülteci olsa anlamlı olurdu. Bugün sayıları yedi milyona vardığı söylenen mültecilerle böyle bir idealden söz etmek mümkün değil. Mülteciler ülkenin hoş bir dokusu değil, bizzat rejimin geleceği için tehdit oluşturmaya başladı. BATININ SORUMLULUĞU Dünyanın en gelişmiş ülkeleri, varlık içindeki devletler kapılarını mültecilere açmıyor. Hatta giderek Batı'ya turist olarak bile gitmek mümkün değil. Haiti'de geçtiğimiz günlerde devlet başkanı öldürüldü, yıllarca ülkeyi işgal eden ABD asker yollayıp asayişi sağlama konusunda isteksiz. Haiti kölelikten ilk bağımsızlığı kazanan toplum, ama özgürlüğün bedeli olarak Fransa'ya yıllarca tazminat...