YILLAR önce, evde tek başıma izleyip kafa dağıtacağım, yoğunlaşmamı gerektirmeyecek saçma bir dizi ararken karşıma çıkmıştı "Scandal". Henüz bir fenomene dönüşmemiş, hatta devam edip etmeyeceği bile belirsizdi. Birkaç bölüm izledikten sonra bırakmayı düşünüyordum, ama bir bağımlı gibi biraz daha diyerek devam ettim. Perşembe günü dizinin finalini izlerken en çok yedi senelik vakit kaybına yandım. Her seferinde absürtlük çıtasını biraz daha yukarıya çıkararak, daha da saçmalayarak, izleyiciyi bir saat boyunca gerçek dünyadan kopararak başarıya ulaştı dizi. "Scandal"ın dünyasında Başkan çalınan oylarla seçiliyor, bunu ortaya çıkaracak Anayasa Mahkemesi yargıçlarından birini bizzat boğup öldürüyordu.