Nereden baktığınıza bağlı olarak 2016-2020 arası Amerika'nın ya aklını kaçırdığı, dünyadaki prestijini yitirdiği veya en değerli ihraç ürünü demokrasinin evde bile işe yaramadığı ve gerçek yüzünün ayyuka çıktığı yıllardı. Amerikalıların azımsanmayacak bir kısmı Donald Trump'tan son derece memnundu; iş dünyası onun liderliğinde daha da zengin oldu, muhafazakarlar yargıda başlayarak bütün ülkeyi ele geçirdi, alt sınıf Amerikalılar kendi üstünlüklerine inandırıldılar, çürümüş siyasi düzenden nefret edenler yeni şeyler söyleyen bu adamda bir alternatif buldu. Ancak bu memnun olanlar arasında bile Trump'ın ne yaparsa yapsın daha şık, zarif, daha usturuplu yapabileceğini düşünenler oldu. Nitekim özellikle ona oy veren kadın seçmenin desteğini çekmesiyle bir kez daha kazanamadı. Trump dün kaybettiği ama kazandığını düşündüğü seçimin rövanşını almak için bir kez daha sahneye çıktı. Mar-a-Lago'daki malikanesinden 2024 seçimlerinde aday olduğunu açıkladı. Daha doğrusu bu bir aday adaylığı açıklaması. Artık ne Amerika, ne Cumhuriyetçi Parti ne de seçmeni bıraktığı gibi. Kısa süre önce Trump'a doğrudan gideceği tahmin edilen adaylık koltuğu şimdi o kadar garanti değil. Az zamanda çok şey...