SelahattinDemirtaş'ın "Seher" adlı öykü kitabını siyasi ömrü erken kesilmiş bir liderin hapishanedeki bir zihni egzersizi ötesinde görmek mümkün değil. Öykülerin hiçbiri edebiyata dair asgari beklentileri bile karşılamıyor. Hayata, yaşadığımız dünyaya, insanın yapısına dair yeni bir söz söyleyip ufuk açmadığı gibi yazanın kendi iç dünyası hakkında da fikir vermiyor. Kırsal kesim, kadın olmak, töre ve tabular hakkında söyleyecek sözleri var Demirtaş'ın ama hemen her biri bilindik klişelerin ötesine geçemiyor. Köy hakkındaki gözlemleri köye hiç gitmemiş ama köyün ne olduğuna dair kulaktan dolma, televizyondan görme bilgilere sahip birinin edineceği sığlıkta. Tıpkı "bölge"deki paranoya ve ruh hali hakkında olduğu gibi.