Serdar Turgut geçenlerde Amerikan siyasetinde solun ağırlığının olmamasının yarattığı hasarlara dikkat çeken bir yazı yazdı. Gelir adaletsizliğinin kanıksandığı bir ülkeden siyasi spektrumun sağ ve merkez sağ arasına hapsolduğu Türkiye'ye de endişeli bir mesaj gönderiyordu.
Bireysel zenginliğin kolektif zenginlikten daha yukarıda tutulması "Amerikan rüyası"nın ön şartı. Bu dev kapitalist makine içinde bireylere ya da dev şirketlere kendi vicdanlarını aklamaları için bağış yapmaları ya da hayır kurumları oluşturmaları imkânı sağlanıyor. Müzeler, üniversitelerin fakülteleri, hatta kimi şehirlerdeki parklar bile bu hayırsever ruh sayesinde ayakta kalıyor.