Kemal Kılıçdaroğlu sadece kendisine zaten oy verecek kişileri etkileyecek bir etkinlikle adaylığını tam anlamıyla duyurmasa da duyurma yolunda bir adım daha attı. Tanıdığım hiç kimse Kemal Kılıçdaroğlu'nun aday olmasını istemiyor. Kamusal alanda Kemal Kılıçdaroğlu'nun aday olmasını destekleyenlerin bile kapalı kapılar ardında "Seçimi kesin Erdoğan kazandı," dediğini duyuyorum. 3 Aralık'taki organizasyonunu duyurduğu anda sosyal medyada en çok yapılan çağrı da aday olmaması gerektiğiydi. Türkiye'yi Türkiye'deki muhalif medyadan daha iyi takip eden dış dünyadan Erdoğan'ın yeniden kazanacağına dair öngörülerin gelmesinin nedeni de Kılıçdaroğlu'nun adaylık ihtimali. Tek bir toplantıyla endişeleri gidermesi çok zor. Dünyanın dört bir yanında saati 30-50 bin dolar arası değişen ücretle konuşma yapan isimlerle Batı finans ve siyaset çevrelerini etkilemesi de. Kılıçdaroğlu da partideki yardımcıları, onunla yükselmek isteyenler, ondan "laik havuz medyası" kurmasına aracılık etmesini bekleyen gazeteciler dışında adının etrafında büyük bir soru işareti olduğunu biliyor. Hafta sonu yapılan etkinlik bu kuşkuları bir nebze olsun gidermek üzereydi, ama oy vermekte tereddüt edecek seçmeni...