Kapakta sadece "De Niro (Çünkü Tanrı müsait değildi)" yazıyor, Robert De Niro'nun adeta alelacele çekilmiş bir portresine eşlik ediyor. 1997 yılından bir Esquire kapağı bu. 10 sayfaya yakın yazıda De Niro'yla toplam 10-12 dakika konuşulmuş, kalanı yazarın hayal gücü. "Sormamı istediğin bir şey var mı?" sorusuna "Hayır, zannetmiyorum," gibi kısa yanıtlar veriyor. "Ne konuşalım?" dendiğindeyse "Bilmem, aklıma bir şey gelmiyor." Ama o 10 sayfa boş lafla dolmadı. Yazar De Niro'nun yaşadığı Tribeca'yı dolaşıyor, evinin etrafındaki esnafa uğruyor, hatta bir ara köşedeki pizzacıda aktörün bir dilim yiyip yemediğini hayal ediyor. Esquire'ın tarihinde edebiyat var; şöhretlerle yaptıkları söyleşiler, portreler de kısa öykü tadındaydı eskiden. Mike Sager'ın De Niro röportajı da böyleydi. İnsana yazar olması için ilham veren cinsten. Söyleşinin yapıldğı sıralarda Robert De Niro münzeviye yakın bir hayat yaşıyordu. Özel hayatı hakkında çok az konuşuyor, hemen hemen hiç söyleşi vermiyordu. Söyleşi vermeye ihtiyacı yoktu, çünkü bir ürüne adını vermesi başlı başına tanıtımdı, kalite tesciliydi.