New York'a taşınanların çok iyi bildiği gibi emlakçılardan uzak durmak gerekir. Emlakçılar Lobisi'nden (kesin vardır) tepki toplamamak için açıklama yapmalıyım: New York'taki emlakçılardan bahsediyorum ve aralarında işlerini düzgün yapan bir-iki kişi de kesin vardır diye kendimi sağlama alayım. Ama nedense o düzgün emlakçılara rastlamak pek mümkün olmuyor. İşsizliğini emlakçılık ruhsatı alarak gizlemeye çalışan ve meslek sahibiymiş gibi gözüken lise mezunu gençten tutun da milyarlarla oynayan, habire kentin çeşitli yerlerine bina diken emlak imparatorlarının ortak özelliği insan kandırmadaki becerilerdir. Bir anlık dalgınlığınızda usta bir yankesici gibi çarpıverirler. Tahtakurularının, sıçanların yuva yaptığı apartman dairelerini "lüks rezidans" gibi sunan, elbise dolabına servet isteyip birbirinden iğrenç alternatifler gösterenler onlardır. Sonunda insanı ehven-i şer'e razı ederler. "Bari fare yok, bari camı duvara bakmıyor" diye teslim olursunuz ve bir süre sonra da alışırsınız.