Türk halkının felaketten eğlence yaratabilme potansiyeline 17 Ağustos depremini İstanbul'da yaşayanlar tanıklık etmiştir. Yazın en sıcak günlerine denk gelmişti deprem ve herkes anında kendini sokağa attı. Ve aylarca içeri girmedi. İstanbul'un hemen her sokağında gecenin herhangi bir saatinde birilerini görmek mümkündü. Boğaz'da sabaha kadar açık arabaya çay servisi veren ve dünyada eşi benzeri olmayan cafe'lerden Tophane'deki nargilecilere kadar... Taksim Meydanı'na bile şezlong konup sabahın olmasını bekleyenler vardı. İnsanlar apartmanlarının önünde piknik tüplerinde çay demliyor, sohbet ve dedikodu saatler sürüyordu. Ne zaman ki...