Yani Cumhuriyettir, demokrasiye giden yoldur, millet oluştur,
Türkçedir, cehalete karşı savaştır, medeni yasadır, kadınların
eşitliğidir, bilim ve üniversitedir, ülke yeteneklerini harekete
geçirmek ve geleceğe yönelik ekonomik kalkınmadır.
Ve şüphesiz ki çok iyi bir devlet ve toplumsal örgütlenmedir.
Bütün bunların toplamı ile Türkiye ve millet yaratıldı.
Geleceğe yönelik müthiş bir temel atıldı ve ülke sonraki
nesillere-politikacılara devredildi.
Bugün gelinen noktada başlangıçta konan hedeflere ulaşılamayan bir
ülke var.
Yani, bir şeyleri başardığımız, bir şeyleri ise başaramadığımız
ortada.
Başardıklarımızın hepsi Cumhuriyetin kuruluş yıllarında ve
Cumhuriyetin kuruluş hararetinde pişen sonraki nesillerin sağlam
duruşları sayesindedir.
Başaramadıklarımız ise, o heyecanın yitirilmesinin, ulus ve ülke
çıkarı yerine kişi ve parti çıkarlarının konmasının
sonuçlarıdır.
Başaramadıklarımızın kökeninde, kurtuluş ve kuruluşun o müthiş,
büyüleyici, ateşleyici, yaratıcı “biz yaparız”,
“biz başarırız” güçlü
iradesinin ve inancının
kaybolması, yitirilmesi yatar. 500-600 yıllık
açıklık