Afrin’i seçim süreci dışında düşünmemiz mümkün mü? Şüphesiz
hayır. Şimdi bu konuda iz sürelim..
1- Fırat Kalkanı operasyonu 24 Ağustos 2010’da yapıldı. 1.5 yıl
önce. FETÖ’cü uşakların kanlı darbe girişiminden hemen sonra.
Operasyon IŞİD’in Gaziantep’teki 59 kişinin öldüğü bombalı
saldırısı üzerine başladı. Türkiye, yanlış politikaların da sonucu
sürekli saldırı altındaydı ve terörün bir kaynağına yöneldi, El Bab
bölgesi temizlendi, 2 bin kilometrekarelik güvenlik bölgesi
oluşturuldu, bu ağırlıklı olarak IŞİD’e karşıydı..
2- Ama harekât, daha geniş bakıldığında Afrin’in hazırlığıydı aynı
zamanda. Afrin’i doğudan kısmen baskı altına almış ve TSK’ye aşağı
doğru bir koridor açmıştı.
3- O zaman da harekât yapılırken siyaset “erken
seçim”i tartışmıştı. Erdoğan ve hükümet
üyeleri “erken seçim israftır”, “bu konu gündemimizde yok”
açıklamalarında bulunmuşlardı.
4- Çünkü sırada Cumhurbaşkanı için hayati konu olan Başkanlık
Sistemi referandumu vardı henüz: 16 Nisan 2017 atlatılacaktı.
Fırat Kalkanı Afrin’i hazırladı
5- Ayrıca Fırat Kalkanı sırasında ve sonrasında ikinci bir
operasyon yapılacağı tartışıldı: Afrin ve doğuya doğru da Mınbiç.
Bundan sonraki süreçte bu operasyonun zemini olgunlaştırılacaktı..
Fakat bu “olgunlaştırma” uzun sürdü. 1.5 yıl sonraya sarkıtıldı.
Anayasa referandumundan sonra da geciktirildi: 10 ay!
6- Denebilir ki, operasyon için Rusya ile ilişkiler iyice
pişirilmeliydi. Aslında Fırat Kalkanı esnasında ve hemen sonrasında
bu ilişkiler hızla gelişmişti. Rusya; Türkiye - İran - Suriye ve
Rusya’nın birlikte hareketinden bahsediyordu.
7- Biz içe dönelim: Anayasa referandumu birinci önceliğe sahipti.
Fırat K...