Yok hayır, bu başlıktan kastım genel siyaset değil özel siyaset;
eğitim meselesi. Ama ülkenin geleceği açısından da bir no’lu
konu!
Size, 3 yılda bir yapılan PISA sınavlarında ülke öğrencilerinin
neden geriye doğru ilerlediğini de yazmayacağım. Öyle ki Milli
Eğitim Bakanlığı’ndan yetkililer “Sonuçlar
devletin aleyhine kullanılmaya başlanıyor” diye kızmaya
başladılar. Yani eğitimin kötüye gittiğini yazmak, vatan hainliği
suçlamasından önceki basamak haline dönüşüyor!
Derdim, bakanlığın açıkladığı yeni eğitim müfredatı
taslağı ve burada yapılan değişiklikler.
Bir sürü şey, ama en dikkat çekici nokta derslerden evrim
ünitesinin çıkarılmış olması.
Trene bakan öküzler gibi
O da sadece lise son biyoloji dersinde
okutulan “hayatın başlangıcı ve
evrim” ünitesi tekmelenmiş; nereye,
dışarıya!
Düşünün: Liseyi bitirecek öğrenciler evrim ve hayatın oluşumu ile
gelişimi konusunda sıfır bilgi sahibi olacaklar. Aptal aptal bize
ve dünyaya bakacaklar: “Darwin mi, evrim mi, hayatın
başlangıcı mı, onlar da ne Allah aşkına!”
Bu liseliler üniversitelere girecekler, yabancı akranlarıyla
karşılaşacaklar, ve ayıptır söylemesi ama öküz trene
bakar gibi kalacaklar.
O halde: Üniversitelerden de biyoloji derslerini kaldırmalılar. O
da yetmez, genetik, moleküler biyoloji, tıbbi biyoloji, hepsini
kaldırmalılar. Evrim konusunu kaldırırsanız, üniversitedeki bu
dersler niye kalsın ki?
Biyoloji = evrim
Biyoloji demek evrim demek. Genetik, moleküler ve tıbbi biyoloji
(hatta tıp!)... Bütün bunlar evrim demek.
Evrim olgusu (düşüncesi değil, olgu!) tüm bu bilimlerin temelidir
ve evrim olgusuyla birlikte var olabilirler, anlaşılabilirler,
anlatılabilirler! Bu dersler ancak evrim boyutuyla var
olabilirler.
Dünyada tüm bu alanlarda araştırmalar evrim gözlüğü ile
yürütülür.