Yeniden yazılması gereken
bir “başarılı
iktidar” tarihi var.
Buna “AKP
Efsaneleri” de diyebilirsiniz.
Bu “başarı efsaneleri”ne en çok da kendi
yazar çizeri inanıyor. Hayır, bir haksızlık yapmak niyetim
yok. Hiç mi iyi tarafı
bulunmuyor sorusuna şüphesiz nesnel yanıt da
verilmeli...
Ama şu efsaneler yok mu... Bu konunun önemini
geçen gün CNN Türk’de bir tartışma programını gözucuyla izlerken
tanık oldum.
Bir yandan akademisyen - yazar AKP’nin
başarısını anlatırken, milli gelirin nasıl 700 milyar dolarlara
tırmandığını söylüyor.
Bir diğer akademisyen de yanıt olarak,
ekonominin bu kadar büyümesine bir kanıt gösteriyor ve diyor ki
mesela “Türkiye’nin son 15 yılda ülkeye akan
sıcak - soğuk ve yabancı paranın toplam miktarı, Cumhuriyet tarihi
boyunca giren paradan fazla”...
Bazı oranlar, sayılar, rakamlar veriyor.
İktidara yakın tartışmacı diyor ki: “Nasıl
olur, öyle şey olamaz, ben rakamlara
inanmıyorum...”
Nesnel konuşan akademisyen yanıt veriyor:
“Bakın bu sayılar benim uydurduğum veya araştırma
sonucuaçıkladığım sayılar değil. TÜİK’in web sitesine girin,
hepsini orada görürsünüz, muhatabınız ben değilim, TÜİK’e
soracaksınız bunları...”
Fakat derdini
anlatamıyor.
Ben de yaşadım; “AKP’nin
15 yılda ekonomide yarattığı ortalama büyüklük yüzde 4.8; geçmişten
bundan daha büyük büyüme oranlarına ulaştı ülke,
mesela...” dediğiniz zaman, karşınızdaki
yandaşların hiçbiri bunu kabul etmeye
yanaşmıyor.
Yani, ya tam bilgisizlik veya bilerek yalan
söyleyerek göz boyama var.
Ekonomide gerçekler ve doğrular:Önümüzdeki 20
ay içinde başlı başına üzerinde durulması, açık seçik anlatılması
gereken
bir “efsane”.