Seçim analizi - 2
Her gittiğim yerde siyasetle sahada çalışanlara vb. hep şunu sordum: AKP’ye oy veren seçmen kitlesinde bir kopma var mı? Tekil yanıtlar dışında “evet var” diyen yoktu. Anket çalışmalarında AKP oyları yüzde 42’nin üzerinde ve Recep Tayyip Erdoğan da yüzde 50’lerde gösteriliyordu. Bu köşede, AKP’nin 7 Haziran seçimleri gibi yüzde 40 ve altına düşebileceğini yazdım. MHP’nin oyunun da yetmeyebileceğini ve İnce’nin yüzde 32’nin üzerinde oy alması durumunda seçimlerin ikinci tura kalabileceğini...
Neyse tutmayan masalı bırakalım.. AKP’nin ana gövdesinden anlamlı bir kopuş olmadı. AKP’nin oyu yüzde 40-43 civarında. 1 Kasım 2015 seçimlerinin yüzde 49.5’unu normal -ortalama oy kabul etmek doğru olmaz.
Kazanımları - iktidarı korumak
AKP’nin ana stratejisi bu gövdeyi bir arada tutma üzerine kuruluydu. Bunu başardılar, propagandayı bunun üzerine inşa ettiler. Vaatler yoktu veya sıradandı, “kazanımları korumak” vardı.
Bu nedenle “başörtüsü” ve geçmiş anımsatıldı. Gelinen nokta bilinçlere çıkartıldı, “bir arada durmazsak bunları kaybederiz” dendi. Bir anlamda korku gündemdeydi. “Beka” korkusu ile birlikte işlendi...
Bunun için yine düşman CHP idi, tabii daha çok İnce.
AKP “ara partileri” vitrinden tasfiye etti. AKP’den oy kopartabilecek İYİ Parti ve Saadet hiç dikkate alınmadı, sahneye de çıkartılmadı, dolayısıyla onlar “pasif” bıraktırıldı.
Karşısında kenetlenilecek düşman, kazanımları yok edecekler İnce ve CHP idi. Bunu başarıyla çalıştılar.
RTE’nin karizması, partisinden yüzde 7-10 daha çok. İn...