Salı günü AKP Grup toplantısında konuştuğuna göre, Parti lideri
olarak kürsüdeydi diyebiliriz. Kürsüde, parti lideri olarak,
Beştepe mukimine sesleniyordu adeta:
“Yeni dönem, daha fazla demokrasi dönemi, daha güçlü hukuk devleti
dönemi olacaktır. Daha geniş özgürlük dönemi olacaktır. Yargının
daha bağımsız hale geldiği bir dönem olacaktır.”
Beştepe’de oturan ile partinin başında oturan iki kişinin
birbiriyle kavga ettiğini düşledim.
Biri gerçekte ülkenin, adalet- özgürlük, insan hakları ve laik
eğitim konusunda ana eksenini yerle bir edecek eylemlerde
bulunuyorken..
Diğeri ona sesleniyor: Hey ne yapıyorsun sen, ülkenin var oluş ve
gelecek değerlerini yerle bir ediyorsun.. ‘Hey Beştepe,
zulüm var!’
Beştepe’dekine mi sesleniyordu şunları söylerken veya Beştepe’deki,
partinin liderine mi talimat veriyordu, milyonlarca kişinin Adalet
Yürüyüşü’ne ve daha sonra mitinge katılması karşısında: “Bir yerde
adalete olan özlem çok fazla ifade ediliyorsa orada zulüm vardır
demektir.”
İzmir’de de seçim kampanyasını laiklikle başlattı ve ilginç bir
şekilde, 10 yıldan fazla zamandır zerresini anımsamadığı, dahası
tamamen tersini yaptığı AKP’nin kuruluşunda ve programında olan
“demokrasinin şartı laiklik” konusunu, muhalif ve “gâvur”
İzmirlilerin önüne koydu.
Yerseler tabii.
Özellikle kentlerde imam hatip olmayan lise arasın da bulsun
dercesine, bilimsel bilgi ve laik eğitimin giderek tüm okullardan
ve ayrıca toplumdan uzaklaştırıldığı net bir fotoğraf olarak
ortadayken...
Hele şu sözlere bakın: