“Derin Tarih” adındaki
ucubeyi, “post gerçeklik”, yani hayatı, tarihi, olayları
bir yalan geçmiş kurmak ve buna uygun sahte bir gelecek inşa etmek
için yarattılar. Bu proje aslında iktidarın “Yeni Türkiye”
projesinin bir parçası olarak hayata geçirildi. Türkiye
Cumhuriyeti’ne reddiye, yaşananları inkâr ve gerçeklerin yerine
yalanı geçirmek.
Ayyaşlar kantarın topuzunu kaçırıp, bu kez
Atatürk’e alçakça saldırı dozunu, vicdanların asla
kabul etmeyeceği bir yoğunluğa ulaştırınca kıyamet koydu.
“Nasıl böyle utanmazca rezil şeyler söylersin”
noktasına vardı milletin bir kısmı.
Aslında Atatürk’ü aşağılayarak yok etme projesi
ile Cumhuriyeti “bir reklam arası” görenlerin, “Ulusal
devlet bitti, biz Genç -Yeni Osmanlıyız”
anlayışlarının birbirinden farkı yoktur. Bunların hepsi, aynı
ideolojik hamur içinde yoğrulmuşlar.
Mesele, bu inkârcı ve utanmazlardan bazılarının
“Fethullahçı geçmişe” sahip olması değil. Bir zamanların
iktidar ortaklarının ortak noktaları, geçmişi kötüleyerek silip,
tarihi kendilerinden itibaren başlatmaktı.
Ne safsata! Ne zırvalık! Ne olmayacak
iş!
Tarihi yok edebileceğini sanan ne boş
beyinler!
Diyelim kâğıt üzerinde sildin, peki bu ülkenin
yaşayan insanlarını ne yapacaksın?